Demokrasinews Haber

Türkiye cezaevlerinde siyasi tutsaklara yönelik hukuk dışı uygulamalar, eziyet ve işkence, yaşam hakkını tehdit etmektedir. Tutuklu ve hükümlülerin, ulusal ve uluslararası mevzuatın düzenlediği temel hak ve özgürlükleri, sistematik bir şekilde ihlal edilmektedir. Özellikle Kürt halkının “irademdir” dedikleri ve  seçtikleri söz konusu olunca hukukun evrensel ilkeleri, Anayasa mahkemesi kararları, AİHM kararları askıya alınmakta, hukuk uygulanmamaktadır. Normalleşme ve yumuşama mesajlarının verildiği bu süreçte HDP, Kürt siyaseti, devrimciler ve demokratlar, iktidar tarafından siyaset sahnesinden silinmek isteniyor. Hasta, yaşlı ve engelli tutsakların yaşam ve sağlık hakları ihlal ediliyor ve cezaevlerinden her hafta bir ölüm haberi geliyor. 65 yaş üzerinde birçok sağlık sorunu olan tutukluların gecikmeksizin yaşam ve sağlık haklarına kavuşması için iktidarı, demokratik kitle örgütlerini, insan hakları kuruluşlarını sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz.

Değerli Basın Emekçileri;

Haftalardır buradan “Tecrit bir insanlık suçudur” diyoruz ve bu tecrit karanlığının ülkeyi krize boğduğunu ifade ediyoruz. Açık bir hukuksuzlukla İmralı adasında yıllardır sürdürülen ve 39 ayı aşan bu tecrit, İmralı’da uluslararası bir komplo ile tutulan Sayın Abdullah Öcalan ve diğer tutukluların temel haklarını ihlal etmektedir. Aile ve avukat görüş haklarının kısıtlanması hem hukuksuzlukta hem de çözümsüzlükte ısrardır.

Darbe teşebbüsü sonrası 2016 Temmuz ayında ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) boyunca verilen avukat görüş yasağı, Şubat 2018 tarihine kadar sürdürülmüş bu tarihten sonra da avukatların görüşme talepleri, 6 aylık sürelerle yasaklanmaya başlanmıştır. Abdullah Öcalan ve İmralı’daki diğer tutsaklara dönük verilen son 6 aylık avukat görüş yasağı kararı halen devam ettirilmektedir. Yasaları uygulamakla sorumlu olan Adalet Bakanlığı’nın ve AKP iktidarının bu tutumu açıkça yasadışıdır. Devam ettirilen tecrit Türkiye hukukuna göre de yasadışıdır. Sayın Öcalan'a son 8 yılda en az 13 kez 6 aylık avukat görüş yasağı getirilmesi sadece ailesi ve avukatları ile görüşmesini engellememektedir. Çözüm ve barış sürecinde en önemli aktörlerin başında gelen Sayın Öcalan’ın, sesinin duyulmasının engellenmesi tecridin hangi kliklerce sürdürüldüğünü de göstermektedir.

Bu ülkede onurlu bir barış ve çözüm elbet Birgün gelecektir. Barışı ve çözümü muhatapları ile birlikte inşa edebilirsiniz. Kobani kumpas davası kararları, tecrit uygulamaları, cezaevlerinde hasta tutsaklara yönelik sistematik işkence ve yaşam hakkı ihlalleri iktidarın çözüme karşı uygulamalarıdır. Tecritte ısrar eden bu iktidar, çözümü ertelemektedir. Tecrit var oldukça normalleşme olmaz ve Türkiye’deki hiçbir kriz gerçek anlamda son bulamaz. Türkiye’nin içinde olduğu sosyo-ekonomik, politik ve hukuki tüm krizlerin ana nedeni tecrit ve hukuksuzluk politikalarıdır. Bu zihniyetten vaz geçilmeli, tecrit derhal son bulmalıdır. DEM Parti vekillerinin, avukatların ve ailelerin İmralı’daki tutsaklar ile görüşme taleplerine gecikmeksizin olumlu yanıt verilmelidir. Tecride ve hukuksuzluğa karşı her hafta burada sesimizi yükselteceğiz.  Tüm halkımızın, yapılarımızın, demokratik kitle örgütlerinin, aydınların bu hukuksuzluğa dur demesi için herkesi duyarlı olmaya davet ediyoruz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.  31 MAYIS 2024-WAN