Telefon
WhatsApp
 94 yıl önce yaşanan Zilan Katliamına ilişkin hazırladığımız Araştırma önergesi
galerimax

100 yıllık Türkiye tarihinde yaşanan katliamlardan biri 13 Temmuz 1930’da Van’ın Erciş ilçesinde yaşanan; on binlerce insanın çocuk, genç, yaşlı, kadının öldürüldüğü Zilan Katliamı’dır. 13 Temmuz 1930 tarihinde Van’ın Erciş ilçesinde yaşanan Zilan Katliamı tarihin en büyük trajedilerinden biri olarak hafızlarda yer almaktadır. Van’ın  Erciş ilçesi sınırlarında yer alan Zilan Deresi’nde, 1930 yılında binlerce insanın öldürüldüğü ve yüzlerce köyün yakıldığı, bölge halkına karşı gerçekleştirilen insanlık dışı uygulamaların tüm yönleriyle ortaya çıkarılması, günümüzde bir bellek yıkımı aracına dönüştürülen HES’lerin tarihi, kültürel ve ekolojik tahribatlarının incelenmesi, devam eden mağduriyetlerin telafi edilmesi ve geçmişle yüzleşme amacıyla Anayasa’nın 98’inci İç Tüzüğün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve teklif ederim.

 

Gülderen VARLİ

                       Van Milletvekili

 

 

 

 

GEREKÇE ÖZETİ

 

13 Temmuz 1930’da Van’ın Erciş ilçesinde Zilan Katliamı olarak tarihe geçen olaylarda binlerce insan katledilirken yaşam alanları yakılıp yıkılmıştır. Zilan bölgesinde insan yaşamı ile beraber yaşam alanları talan edilip yakılmıştır.  Açık kaynaklara göre sayılar değişmekle birlikte 1930 yılında Erciş bölgesinden 15 binden fazla insan yaşamını yitirmiş, yüzlerce köy yakılmış ve bölgede yaşayanlar kitlesel bir şekilde göç ettirilerek bölgenin demografik yapısı değiştirilmiştir.

Türkiye tarihinde Zilan Katliamı gibi yüzleşilmeyen katliamların olduğunu bütün Türkiye halkları bilmektedir. Türkiye’de çeşitli yer ve tarihlerde on binlerce insanın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan olaylara tarih, toplum ve nesiller tanıklık etmiştir. Cumhuriyet tarihinde Zilan, Ağrı, Dersim, 33 Kurşun, Maraş, Çorum, Sivas ile beraber yakın tarihte yaşanan; Roboski ve 10 Ekim Ankara gibi katliamlar yaşanmıştır. Söz konusu katliamların çoğunda davalar zaman aşımına uğrayıp failler yargılanmazken hiçbir fail veya faillerden, toplum nezdinde katliamların hesabı sorulmamış ve yargı önünde hesaplaşılmamıştır.

Tanıkların ifadesine göre Zilan Katliamı’nda, öldürülen binlerce insan gömülme hakkından mahrum bırakılmıştır. Özellikle bütün inançlarda insan olması itibarı ile ölüye saygı esastır ve her ne şekilde olursa olsun ölen insanın cesedi dokunulmazdır. Ancak Kürtlerin ölü bedenine ve mezarlarına yapılan hukuk, vicdan ve insanlık dışı muamele bu tarihlerle sınırlı kalmayarak günümüze kadar devam etmektedir. Yaşanan katliamlardan sonra toplu mezarlar, mezar yerleri açıklanmayan kişiler, mezar tahripleri ve mezarsızlık politikasıyla beraber tarih aktarımı olan mezarlıkların da yok olmasına seyirci kalınmıştır. Ayrıca bölge illerinde yapılan, HES’lerle Kürtlerin mezarları ve mezar yerleri sular altında bırakılarak hem ölen kişinin mirasının yok olmasına hem de yüzyıllık bir tarihin sular altında kalmasına zemin hazırlanmaktadır.

GEREKÇE

images (3)

13 Temmuz 1930 yılında yaşanan katliam da Zilan bölgesinde binlerce insan yaşamını yitirirken yaşam alanları da talan edilip yakılmıştır. Hasanabdal, Doluca, Şahbazar, Doğanci, Tendurek, Çakırbey, Yılanlık, Harhus, Babazeng, Kömür, Şor, Şorik, Mürşit, Mescitli, Karakilis, Kündük, Zorava, Aryutin, Hallacköy, Koşköprü, Kuruçem, Mülk, Yekmal, Kilise, Gosk, Aşağı Partaş, Yukarı Partaş, Binesi, Bunizi, Pelexlu, Kerx, Sögütlü, Mığare, Kardoğan, Kelle, Hostekar, Suvarköy, Kızılkilise, Ziyaret, Hiraşen, Komik, Şeytanava, Birhan ve Yukarı Koşköprü köyleriyle birlikte toplam 44 köyü katliamı gerçekleştirenler ateşe vermiştir. Katliam dönemini kapsayan süreçte harekâtı icra edenlerin işledikleri her türlü suça yönelik af kanunu çıkarılmış. Bir yıl sonra çıkarılan af kanunu ile cezasızlıkla ödüllendirilenler yapılan katliamdan ceza almamıştır. Geçen 94 yıl ile beraber iktidarlar değişmiş, ancak Kürtlere karşı uygulanan, inkâr ve ret politikası değişmemiştir. Yıllarca yasak bölge ilan edilen Zilan’da halen yaşanan acılar tazeliğini korumaktadır.  

Öte yandan, Zilan Vadisi üzerinde katliamın izlerini silmek için günümüzde ekolojik tahribatlara neden olacak projelere ağırlık verilmektedir. Vadinin ekosisteminin geri dönülmez bir şekilde yıkıma uğratıldığı, katliamın yapıldığı vadide günümüzde ekolojik yıkımlar yapılmaktadır. Zilan Vadisi; HES’ler, açılmak istenen maden ve mermer ocağı işletmeleri projeleri ile de tehdit altındadır.  Zilan Deresi bitki örtüsü çeşitliliği ve hayvan popülasyonu gibi doğal değerlerinin yanında, aynı zamanda on binlerce insanın katledildiği bir anıtsal değer niteliğindedir. Bu bölgenin özellikle korunması gerekirken HES, maden ve mermer ocağı gibi projelerin uygulanmasının aynı zamanda her yönüyle bir hafıza silimi ve bellek yıkımı çalışması olduğu uzmanlar tarafından belirtilmektedir.

zilan-zeylan-katliami

Zilan Vadisinde yapılan HES’lerden sonra çayın üzerinde inşa edilen Koçköprü Barajı’nda su seviyesinin düşürülmesi üzerine 12 Aralık 2022'de çok sayıda insan kemiği ortaya çıkmıştı. Van Barosu İnsan Hakları Merkezi öncülüğünde İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubeleri ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Van Temsilciliği ve Van Tarihi Eserleri Koruma Araştırma Geliştirme Derneği (Çev-Der), 22 Aralık’ta bölgeye giderek incelemelerde bulunmuştur. Yapılan inceleme ve elde edilen bulgular sonucunda avukatlar, kıyıya vuran kemiklerin toplatılması ve incelenmesi için Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunmuştur.  Van Barosundan elde edilen bilgiye göre; “yapılan başvuru dosyasının halihazırda hala açık olduğu ve son olarak ATK’den rapor geldiği, gelen raporda başvuruya konu olan kemiklerin insan kemiği olduğu ve bu kemiklerin 50 yıl ile daha öncesine ait olduğu belirtilmiştir. Ayrıca suyun altında kalan mezarlık ve mezarlık alanlarında bulunan kemiklere ilişkin yapılan başvuruya takipsizlik verilme ihtimali vardır.  Çünkü kemiklerin uzun bir süre su altında kaldığı için DNA konusunda elverişli olmadığı” belirtilmektedir.

94 yıl önce yaşanan katliamdan sonra yapılan tüm başvurular sonuçsuz kalsa da 2 yıl önce baraj suyu seviyesinin düşürülmesi ile ortaya çıkan kemikler, katliamla yüzleşmeyen iktidarları ve katliamı yapanları adeta gün yüzüne çıkarmıştır.

Zilan katliamına ilişkin hakikatlerin açığa çıkarılması ve bölgenin tarihsel hafızasının korunması için yapılması gereken çalışmaların tespit edilmesi ve dönemin mağdurlarının ve varislerinin mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik çalışmaların yapılabilmesi, devlet arşivlerinin açılması, suyun çekilmesi ile açığa çıkan kemiklerin soruşturulması ve Zilan’da yapılan katliamla yüzleşilmesi amacıyla bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması elzemdir.

taşkale

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Çiftçibilir

Puan Durumu

Takım OM G M P
1 GS  Galatasaray 8 7 0 22
2 SAMS  Samsunspor 8 6 2 18
3 BJK  Beşiktaş 7 5 0 17
4 FB  Fenerbahçe 7 5 1 16
5 İBFK  Başakşehir 7 4 1 14
6 GÖZ  Göztepe 7 3 1 12
7 EYP  Eyüpspor 8 3 2 12
8 KON  Konyaspor 8 3 3 11
9 BOD  Bodrum 8 3 4 10
10 TS  Trabzonspor 7 1 0 9
11 ALNY  Alanyaspor 8 2 3 9
12 KSM  Kasımpaşa 8 1 2 8
13 SVS  Sivasspor 8 2 4 8
14 ANT  Antalyaspor 8 2 4 8
15 ÇRZ  Ç.Rizespor 8 2 5 7
16 GFK  Gaziantep FK 7 1 4 5
17 KYS  Kayserispor 7 0 3 4
18 HTY  Hatayspor 7 0 4 3
19 ADS  Adana Demir. 8 0 7 1
20

Reklam

300 X 250 Reklam Alanı

Şanlıurfa Nöbetçi Eczaneler

Anket

Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150
Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150

E-Bülten Aboneliği