Demokrasinews Haber

Abdurrahim Temel, Türkiye ve Ortadoğu ülkelerinde yaşayan Kürtlerden oluşan 300 kişilik bir akil insanlar meclisi kurulacağını ve bu meclisteki kişilerle hükümetin müzakerelerde bulunacağını kaydetti.

Öcalan ile 4 aydır görüşmelerin yapıldığını ve Öcalan'ın Kandil ve PYD ile de görüştüğünü, Kandil ve YPG'nin Öcalan'ın sözünden çıkmayarak aldığı kararlara “mecburen” uyacaklarını söyledi.

Dün gerçekleşen görüşmenin haricinde 10 ya da 12 Ocak’ta bir görüşmenin daha yapılacağını belirten Abdurrahim Temel, Öcalan’ın ev hapsine alınacağını kaydetti.

“Türkiye hükümeti de adımlar atacak”

Rûdaw canlı yayınında soruları yanıtlayan Abdurrahim Temel şunları söyledi:

“Tarihi adımlar gündeme gelecek bundan sonra. Yıl başından sonra bir görüşme daha gerçekleşecek. 10 Ocak'ta ya da 12 Ocak'ta. Ondan sonra Öcalan'ın serbest bırakılması için bir kanun çıkaracaklar. Yani ev hapsine alınacak. Gözetim altında tutulacak ancak iletişimi ve diyaloğu devam edecek. Siyasetçileri, televizyoncuları ağırlayacak, onlarla daha rahat görüşecek. O arada PKK’nin feshedilmesi mesajını verecek. Yani bu adam atılacak fakat Türkiye hükümeti de adımlar atacak. Hem Türkiye hem de Ortadoğu'daki Kürtlerin tamamı için yeni bir bakış açısı gündeme getirecek Türkiye. Yani Türkiye hükümeti de kendisini buna hazırlıyor. Bahsettiğim tarihi adımları sanırım 2 ay önceydi yine sizin televizyonunuzda dile getirmiştim. Bu programın 4 kısmı var diyebiliriz. Birinci kısım bu meselenin konuşulması dile getirilmesidir. İkinci adımda ise garantörlüğü gündeme getirecekler. Üçüncü adım ise Akil insanlardan bir meclis oluşturulacak bu meclise yaklaşık 300 kişi yer alacak.

“Araştırmalar yapacaklar ve daha sonra Türkiye hükümeti ile görüşmeler yürütecekler”

Söz konusu mecliste yer alacak olan kişiler Ortadoğu'da yaşayan bütün Kürtleri temsilen seçilecek. Araştırmalar yapacaklar ve daha sonra Türkiye hükümeti ile görüşmeler yürütecekler. Kürtlerin ne istediğini Türk devletine aktaracaklar ve Türk devleti de ne düşündüğünü söyleyecek ve daha sonra anayasa üzerinde konuşulacak. Bütün bu sürecin sonunda Kürtler hukuk sahibi olacak, statü sahibi olacak. Yani idari meseleler de kanuni meseleler de anayasa meselesi de… Bunların hepsi gündeme gelecek. İdari meseleler de federasyon da tartışılacak. Kürt halkının ve Türk halkının menfaatleri hangi konuda uyuşuyorsa ona göre karar verilecek. Akil insanlar meclisi önemli bir rol üstlenecek. Bu Meclis ne isterse o gündeme gelecek. Meclis söz konusu görüşlerini ortaya koyduktan sonra hükümet onları müzakere edecek, meclisle tartışacak.

Öcalan örgüte etki edeceğine dair kendisine güveniyor

Öcalan örgüte sözünü geçireceğine dair kendisine güveniyor. Kandil de YPG de onun sözlerine mecburen uyacak. Çünkü Ortadoğu'daki şartlar onları da buna mecbur bırakacak. Öcalan da hem kendisine güveniyor hem de dünya şartlarını onlara kabul ettireceğini düşünüyor.”

Abdullah Öcalan’ın Rojava yönetimine bir mektup gönderdiğini belirten Abdurrahim Temel şöyle devam etti:

“Görüşmeler 4 aydır sürüyor”

“PYD ile de Kandil ile de YPG ile de şu ana kadar iletişim kurulmuş, görüşmeler yapılmış. Avrupa koluyla da diasporpa ile de görüşmeler olmuş. 4 aydan fazladır devam ediyor. Ben bunu 2 ay önce de söyledim. Hala da Türk televizyonları benim o sözlerim üzerine konuşuyor. Öcalan ile Kandil arasında görüşmeleri sağlayan sivil insanlar var. Gidip geldiler. Fakat bunların hiçbir resmi statüsü yok. DEM heyeti gibi resmi değiller. Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan gibi resmi kimlikleri yok. Bu yüzden onların kim olduğunu dile getiremeyiz, meselenin selameti için dile getiremeyiz. Bütün bunlar hükümetin bilgisi ve rızası dahilinde gerçekleşti. Her şeyden önce mektupta Rojava’daki şartlar dile getirilmiş. Amerika'dan, İran'dan, İsrail'den, Suriye’den bahsediyor. Bunların etkilerinden bahsetmiş. Öcalan bir süre önce Kandil'e dedi ki Esad rejimi ortadan kalkacak. Ben de bunu söylüyordum, doğrusu 2 ay önce de söyledim. Suriye devleti yıkılacak, yeni bir devlet kurulacak demiştim. Öcalan da bunu söylüyor, Kandil'e de PYD'ye de bunu söylüyor. Orada bir ittifak oluşturulursa ya da bir güç oluşursa o gücün Türk devleti ile görüşerek ya da ittifak kurarak hareket etmesi gerekir diyor. Öcalan bu temelde Kandil’i de PYD'yi de ikna etmiş aslında. Hala sert kayalar var. Tabii Kandil’in tamamının böyle olduğunu söyleyemeyiz sadece bazıları için bu sert taş ifadesini kullanabiliriz. Engeller hala var. Ancak bu engeller ortadan kaldırılacak, bunlar çözülemeyecek büyüklükte engeller değil. Çünkü devletteki irade de bugün güçlü. Bu sorunun çözümü için güçlü bir irade ortaya koymuşlar. Hem MHP lideri Bahçeli hem Cumhurbaşkanı Erdoğan iradelerini güçlü bir şekilde ortaya koymuşlar.  Bu nedenle Öcalan da onlarla ittifak kurmuş.”

“Öcalan DEM Parti eş başkanlarının ziyaretine gelmesini istemiyordu”

Abdurrahim Temel neden DEM Parti Eş Genel Başkanları yerine Sırrı Süreyya Önder ve Pervin  Buldan’ın İmralı’ya gittiği sorusuna da şu cevabı verdi:

“Bu iradeden sonra DEM Parti genel başkanları İmralı'ya gitmek istemişlerdi fakat Süreyya Önder ve Pervin Buldan'ın gitmesine karar verildi. Aslında Öcalan DEM Parti eş başkanlarının ziyaretine gelmesini istemiyordu fakat Bahçeli ısrar ettiği için mecburen kabul etti. Öcalan’la görüşenler, arabulucular sivildi. Öcalan o akil insanlarla görüşmek istiyor, onlardan bir heyet oluşturulmasını istiyordu. 4 aydır gidip gelen, ilişkileri sağlayan kişilerin gelmesini ve onların artık bilinmesini istiyordu. Onların basının karşısına çıkarak mesajlarını aktarmasını istiyordu.”

Kaynak:Rudaw