Demokrasinews Haber

Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Sur’da 28 Kasım 2015’te öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi cinayeti davasında ‘bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan yargılanan üç polis memuru hakkında 12 Haziran verdiği beraat kararının gerekçesini açıkladı.

27 sayfalık kararda, sanık polisler F. T., M. S. ve S. T.’nin cezalandırılması için “yeterli delil olmadığı” ifade edildi.

Sanık polislerin “görevleri kapsamında silah kullandıkları, örgüt üyelerinin kaçış güzergahına, Tahir Elçi'nin bulunduğu yöne doğru ateş ettikleri ama başka bir şahsa zarar vermeyecekleri inanç ve düşüncesiyle hareket ettikleri” ifadelerine yer verildi.

“Tahir Elçi'nin ölümüne sebebiyet veren atışın kimin silahından atıldığının tespit edilemediği” ifade edilen gerekçeli kararda, “Sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak kanaat elde edilemediğinden sanıkların beraatlerine karar verilmiştir” denildi.

Çatışmalar nedeniyle keşif yapılamadı

Ölü muayene tutanağı, otopsi raporu, bilirkişi raporları, açık ve gizli tanık ifadelerinin ayrıntılarına yer verilen kararda, Savcının, “çatışmalar nedeniyle olayın yaşandığı tarihlerde keşif yapamadığı” öne sürüldü.

Mart 2016’da yapılan keşif ve hazırlanan bilirkişi raporlarına atıf yapılan kararda, “Elçi’nin hayatını kaybettiği yerin çatışmalar nedeniyle zarar gördüğü, olay yeri özelliğini büyük ölçüde kaybettiği” ve bu nedenle “ölümüne neden olan merminin vücuttan çıktıktan sonra gittiği düşünülen işyeri ve çevresinde yapılan incelemeler neticesinde bir sonucun elde edilemediği” belirtildi.

Hangi silahtan çıktığı belli değil

Elçi'nin ölümüne neden olan atışın “hangi silahtan, hangi açıyla, kişinin hangi vücut pozisyonu ile nasıl gerçekleştiğinin tıbben ve fiziken bilinemeyeceği” ifade edilen kararda, “olay anında çekilmiş görüntülerde şahısların ateş ettikleri istikamet ve açılardan meydana gelebileceği gibi başka istikametler ve açılardan da meydana gelebileceği, bunlar arasında ayrım yapılamayacağı” ileri sürüldü.

Mahkeme, Elçi ailesi avukatlarının olay yerinde tekrar keşif yapılması yönündeki taleplerinin dosyaya bir yenilik katmayacağı gerekçesiyle reddedildiğini belirtti.

Vurulma anını gösteren kayıt yok

Kararda, Fizik İhtisas Dairesi Ses ve Görüntü İnceleme Şubesi’nin Mardin Kebapevi, Balıkçılarbaşı PTT şubesi kamera kayıtları ile polisin ve basının kamera görüntülerinin incelendiği, tüm görüntülerin birleştirildiği ancak Elçi’nin son olarak görüntü kaydına girdiği kareler ile yerde hareketsiz yattığı tespit edilen görüntü kareleri arasında 12 saniyelik bir boşluk olduğu, vurulma anını gösteren herhangi bir video kaydının bulunmadığı belirtildi.

TÜBİTAK'ın kayıtlar üzerinde inceleme yaptığı "cihaz üzerinde ekleme-çıkarma-kesme-montaj-silme" türünde bir kaydın bulunmadığı ifade edildi.

Davutoğlu'nun dinlenmesi yenilik katmayacak

Mahkeme TÜBİTAK raporunda “manipülasyona” rastlanmadığı gerekçesiyle Elçi cinayetinin “siyasi suikast” olduğunu söyleyen dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun tanık olarak dinlenilmesinin dosyaya bir yenilik katmayacağı gerekçesiyle reddine karar verildiğini belirtti.

Londra Üniversitesi Forensic Architecture Goldsmiths Enstitüsü’nden alınan rapora da yer verilen gerekçeli kararda, raporda polislerden ikisinin kuvvetli suç şüphesi altında olduğu ancak hangisinin kesin olarak Tahir Elçi'nin ölümünden sorumlu olduğunun tespitinin mümkün olmadığı iddia edildi.

Yargıtay kararlarına atıf

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun kararlarına atıf yapılan gerekçede “şüpheden sanık yararlanır" ilkesi hatırlatıldı ve “Tahir Elçi'nin ölümüne sebebiyet veren atışın kimin silahından atıldığının tespit olunamadığı anlaşıldığından sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak kanaat elde edilemediğinden sanıkların beraatlerine karar verilmiştir” denildi.

K:Bianet