Demokrasinews Haber

Tasarıda yer alan 22. Madde ile
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 339. Maddesine bir madde daha eklenerek etki ajanlığı olarak adlandırılan
yeni bir suç yaratılmaktadır. Etki Ajanlığı Yasasını ilk kez ANKA Ajans haberleştirdi. Paket bize Dezenformasyon
Yasası'ndaki gibi ciddi sorunlar getiriyor.
Ceza Kanununa eklenecek TCK’nın 339/A maddedeki düzenleme;
“Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik
çıkarları veya talimatı doğrultusunda;
a) Türk vatandaşları veya kurum ve kuruluşları ya da Türkiye’de bulunan yabancılar hakkında araştırma yapan
veya yaptıranlar,
b) Türkiye’de suç işleyenler, hakkında, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verileceği…” hükmünü
taşımaktadır.
Yasa tasarısı ile pek çok faaliyet “Devletin iç veya dış siyasal yararları aleyhine” faaliyet olarak değerlendirilip
cezalandırılacaktır. Gerekçesinde “hukuki güvenlik ilkesine katkı sağlanmasının amaçlandığı” belirtilmiştir.
Sınırları açıkça belirtilmemiş, muğlak ifadeler taşıyan, “suçta ve cezada kanunilik” ilkesine aykırı olan bu
düzenleme basın özgürlüğü, haber verme ve alma hakkı, ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü
düzenleme hakkı gibi birçok hakkı ortadan kaldıracak niteliktedir.
Tasarı henüz Meclise gelmese de, pratiklerimiz bunun yasalaşacağını açıkça gösteriyor. AKP ve özellikle MHP
kurmayları 22.Maddeyi sahiplenmiş durumda, bunu günlerdir sosyal medyada yaptıkları açıklamalardan
anlıyoruz.
Benzer bir uygulamayı Rusya’da, Sırbistan, Kırgızistan ve Gürcistan’da da görmekteyiz. Avrupa Konseyi’nin
Anayasa Hukuku konusunda danışma organı olan Venedik Komisyonu, Gürcistan’ın “Yabancı Etkinin Şeffaflığı
Kanunu” hakkında 21.05.2024 tarihli acil görüş hazırlamıştır. Görüşte ilgili kanunun, örgütlenme özgürlüğü
(AİHS m. 11, BMSSHS m.22) ile başlamak üzere ifade özgürlüğü (AİHS m. 10, BMMSHS m.19) ve özel yaşam
hakkı (AİHS m. 8, BMMSHS m.17) ve ayrımcılık yasağı (AİHS m. 14, AİHS ek 12 nolu protokol, BMMSHS m.26)
konusunda ihlal kaynağı olabileceği belirtilmiştir.
Yasa basın çalışanlarını, Sivil Toplum Örgütlerini, Kadın ve LGBT Hareketlerini doğrudan etkiliyor. Uygulanması
halinde 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezaları kapıda!
Yasa ilk etapta araştırmacı gazetecilik, başta diplomasi olmak üzere uzman gazetecilik alanları, AB veya başka
dış finansman kaynağı kullanan dernek ve Sendikalar ile yabancı medya mensupları-yabancı medyaya bağlı
çalışan Türkiye'deki gazetecileri hedef alacak.
Sendikalar, Kadın hareketi, LGBTİ hareketi, çevre ve ekoloji hareketleri, “Aşı halk sağlığıdır”, “Kamu Hastaneleri
verimsiz yatırımdır” diyen sağlık çalışanları da yasadan nasibini alacak gibi görünüyor.
Haber-Sen olarak içinde bulunduğumuz Medya Dayanışma grubu ile henüz Meclise gelmeyen ama geleceğini
bildiğimiz tasarı için, çalışmalara başladık. Sosyal Medya çalışmaları, Mecliste grubu olan partilerin
oturumlarına katılmak, parti ziyaretleri, basın açıklamaları ile vatandaşı da bilgilendireceğimiz süreci
yürütmeye çalışacağız.
Tüm demokrasilerde ve demokratikleşmeyi amaçlayan yönetim sistemlerinde ifade ve basın özgürlüğü,
ekolojik mücadele, sendikal hareketlerin çalışmaları, sivil toplum örgütlerinin çalışmaları yaşamsal önemde
görülmüş ve koruma altına alınmıştır. Ülkemizde özgürlüklerin sadece “övme özgürlüğü” ile sınırlandırılması,
her türlü yerginin ve eleştirinin şeytanlaştırılması otokratikleşmenin bir göstergesidir. Türkiye bu durumu asla
hak etmemektedir.
Yaratılan korku iklimi ile basının, aydınların, toplum yararına çalışmalar yürüyenlerin susturulması,
bezdirilmesi; halkın bilinçli tercih yapmasını daraltmakta, demokrasiyi sakatlamaktadır. Bu yasasının
geçmemesi için toplumsal muhalefete çağrıda bulunuyoruz. 10.06.2024
HABER-SEN
MERKEZ YÖNETİM KURULU