Demokrasinews Haber

Van’ın Edremit ilçesinde düzenlenen DEM Parti Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Çalıştayı başladı. İki gün sürecek olan Çalıştaya, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğlulları, Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Neslihan Şedal, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak, bir süre önce cezaevinden tahliye olan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Siyasetçi Sebahat Tuncel, eski belediye başkanlarından Çağlar Demirel ve tüm il, ilçe ve belde belediye eşbaşkanları katıldı.

“Jin Jiyan Azadî ile Kendimizi de Kentimizi de Biz Yöneteceğiz” sloganıyla yapılan çalıştayın açılış konuşmasını yapan Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal, seçimlerin üzerinden 4 aylık bir zaman geçtiğini hatırlatarak, “Her zaman söylüyoruz; seçimler bizler için sıradan geçmiyor, mücadeleyle geçiyor. Bize yönelik gelişen saldırılara karşı bir mücadele alanı olarak görüyoruz seçimleri. Geride bıraktığımız seçim sürecinde de kirli politikalar hayata geçirilmeye çalışıldı, ancak buna rağmen ciddi başarı elde ettik. Bu çalıştayda daha güçlü bir çıkış yaparak mücadelemizin topluma yayılmasını sağlayacağız” dedi.

Jin Jiyan Azadî felsefesi

Kadınlar olarak yerel yönetimlerde de önemli başarılar elde ettiklerini vurgulayan Şedal, “3 kadınla başladık bugün yüzlerce kadınla devam ediyoruz. Yerel yönetimler bizim için bir mücadele mevziidir. Bu mücadele sayesinde binlere, milyonlara ulaşacağız. Dünyanın gözü üzerimizde; bizleri, mücadelemizi takip ediyorlar. Çünkü biz bir felsefeye sahibiz; bu felsefenin adı ‘Jin Jiyan Azadi’ felsefesidir. Her ne kadar bize yönelik saldırılar olsa da yine en güçlü sözü biz söyleyeceğiz. Başta da söyledik, kentlerimiz kadın kenti olacak, çocukların daha özgür olduğu, gençlerin daha iyi yaşadığı kentler olacak. Bunun için mücadelemizi büyüteceğiz” diye konuştu.

“Kentlerin cadde sokaklarında Kürtçe yazılarla kültürümüz yaşatma çabamız vardı, ancak buna tahammül edemediler” diyen Şedal, “Ancak onlar bizim mücadele amacımızı anlamış değil, direngenliğimiz bilmiyorlar. Bu konuda nasıl bir çaba içerisinde olduğumuzu bilmiyorlar. Ama bunu göstereceğiz. Nasıl bir mücadeleye sahip olduğumuzu göstereceğiz” dedi.

Daha sonra konuşan DEM Parti Kadın Sözcüsü Halide Türkoğlu, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Van’da düzenlenen operasyonda gözaltına alınıp dün serbest bırakılan DEM Parti İl Eşbaşkanları ve beraberindekileri selamlayan Türkoğlu, “Bugün geldiğimiz aşama, sadece siyasetin sınırlarının çizildiği bir aşama da değil; Kürtlerin ne giyeceği, nasıl konuşacağı, hangi dilde kendini ifade edeceği, halaylarını nasıl çekeceği, cenazesini ve taziyesini nasıl yapacağına dair her türlü müdahalenin başladığını söylemek gerekiyor” diye konuştu.

Son olarak konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Bütün yönetim anlayışımızın tamamında eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet vazgeçilmezimizdir. ‘Eş başkanlık ve eşit temsiliyet mor çizgimizdir’ dedik, bunun için çok bedel ödedik" dedi. Tüm belediyelerde kadın eşbaşkanların olduğuna dikkat çeken Hatimoğulları, 78 kadın eşbaşkan ile tüm Türkiye ve Ortadoğu'ya model olduklarını vurguladı.

‘Biz sadece biz değiliz, temsil ettiğimiz kadınlarız’

Hatimoğulları, “Erkek egemen zihniyeti ile mücadele ettik ve başardık diyebileceğimiz bir süreçte değiliz. Bizler sürekli başarmak zorundayız. Çünkü erkek egemen, iktidarcı anlayış bulduğu her alanda, bizlerin kadın hareketinin zayıfladığını hissettiği her anda karşımıza çıkar. Boşlukları iktidarlar çok kolay doldurur. Mücadelemizdeki diriliği çok önemli. Bu konuda da yerellerde seçilmiş kadın eşbaşkanlar olarak da sanıyorum ki en büyük görev sorumluluk sizlerin üzerindedir. Çünkü sizler halkın iradesini kadınların iradesini temsil ediyorsunuz. Sizlerin her birinin pratik bir adımı o ilde belediyede örnek teşkil edecektir. Biz sadece biz değiliz. Seçilmişler sadece kendileri değildir, temsil ettikleri kadınlardır. O yüzden attığımız her adımın sorumluluğumun bilincinde davranmak gibi çok önemli bir görev ve sorumluluğumuz var” dedi.

‘Kendimizi iktidarcı anlayıştan koruyalım’

Hatimoğulları, şöyle devam etti: "İktidar kötü bir hastalıktır. İktidarlık kötü ve bulaşıcı bir hastalıktır. Bizler o makama geldiğimizde zannediyoruz ki bütün dünyanın tek ve en önemli insanları bizleriz. Oysa böyle değildir, bizler halkı temsilen oradayız. Bizler halkın isteklerini, ihtiyaçlarını ve paradigmanın ışığında bir pratik sergilemek üzere oradayız. İktidarcı anlayışın bulaşıcılığından biz kadınlar kendimizi koruma altına almak durumundayız. Koruma altına alabilmenin en önemli yolu ideolojik donanımımızdır, paradigmamızı en iyi şekilde bilmek ve içselleştirmektir. Aksi takdire iktidarın olumsuz sınırlarının ve etkileri engelleyemeyiz. Bizler toplumsal cinsiyete duyarlı eşitlikçi kadın bakış açımızın farkındayız. Hiç kimsenin erkek egemen anlayışın, o anlayışın etkisindeki kimsenin hiç kimsenin bizim bu pratiğimizden vazgeçmemizi asla müsaade etmemeliyiz. Kadın eş başkanlarımızdan en büyük beklentimiz yerel yönetim pratiğini mahalle mahalle bütün kadınlara aktarmaktır."

"Kayyımcı anlayışı boşa düşürmeliyiz" diyen Hatimoğulları, “Bu konuda bazı belediyelerimizin pratikleri oldukça hızlıydı. Kadın danışma merkezlerini hızlı açılması çok önemliydi. Bunu gerçekleştirmemiz belediyelerin birinci ödevi olarak bunu hayata geçirmek olduğunun altını çizmek lazım" dedi.

‘Hiçbir güç bizi anadilimizden koparamaz’

Hatimoğulları, Kürtçe şarkılar eşliğinde çekilen halaylar üzerinden "operasyonel bir yaklaşım" gözlemlediklerine işaret ederek, şunları söyledi: "Buradan iktidara sesleniyoruz; Anadilimizde konuşmaya, şarkılar söylemeye, dans etmeye, halay çekmeye, anadilimizde rüya görmeye, hislerimizi anadilimizle yaşamaya devam edeceğiz. Hiçbir güç bizi anadilimizden koparamaz. Bu konuda bütün yerel yönetimlere çağrımızdır; o belediyenin sınırları içinde konuşulan bütün dillerle hizmet sağlanmasının çağrısını, o dillerle kültürel faaliyetlerin yerel yönetimler eliyle sürdürülmesinin çağrısını yapıyoruz.”

Hatimoğulları’nın konuşmasının ardından çalıştay basına kapalı olarak devam etti.