DAMLA MEDYA

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), 1/1000 ölçekli imar planı değişikliğinin, kıyıların doğal yapısını tehdit ettiğine ve turizm amaçlı kâr elde etme amacı güttüğüne dikkat çekiyor. İtiraz dilekçesinde, “Bu plan, kıyıyı sadece yat limanı düzenlemesi yapmak yerine, özelleştirerek turizm sektörü için rant sağlamayı amaçlıyor.” ifadeleri yer alırken, yerel halkın kıyıya erişiminin engellenebileceği ve kıyıların kamuya açık kalması gerektiği belirtiliyor.

KIYI EKOSİSTEMİ VE KAMUSAL ALANLAR TEHLİKEDE

İtirazda, dolgu alanları üzerine yapılacak yapılaşmanın, kıyı ekosistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği uyarısı yapılıyor. TMMOB, Tekirdağ’ın kıyı alanlarının korunarak, halkın kullanımına açık tutulmasının önemini vurguluyor. Konaklama tesisleri ve turizm yapılarının yerleşim alanları üzerinde yoğunlaşmasının, yerel halkın kullanımını kısıtlayacağı ve doğal kıyı dinamiklerine zarar vereceği ifade ediliyor.

TEKİRDAĞ’IN DOĞAL KİMLİĞİ TEHDİT ALTINDA

TMMOB, Tekirdağ’ın sadece sanayi değil, aynı zamanda verimli tarım alanlarına ve doğal yapıya sahip bir şehir olduğunu belirterek, projenin kentin doğal kimliğini tehdit ettiğine dikkat çekiyor. Projenin, kentteki tarım ve doğa odaklı gelişme potansiyeline zarar verebileceği ifade ediliyor.

İSTANBUL’LA KARŞILAŞTIRMAK HATALI

Dilekçede, Tekirdağ’ın kıyı planlamasında İstanbul örneğiyle kıyaslamanın yanıltıcı olduğuna da dikkat çekiliyor. Tekirdağ’ın özgün kimliği ve yerel dinamikleri çerçevesinde, kıyı alanlarının ve ekosisteminin korunması gerektiği vurgulanıyor. Son olarak, 2020 yılında Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından kazanılan bir davanın aksine yapılan bu plan değişikliğinin, kıyı alanlarının sürdürülebilirliği ve kamu yararı açısından yeniden değerlendirilmesi gerektiği dile getiriliyor. TMMOB, Tekirdağ halkının kıyı alanlarını kaybetmemesi için imar planı değişikliğinin tekrar gözden geçirilmesini talep ediyor.

Proje, Tekirdağ’ın geleceği ve halkın yaşam kalitesi açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. Kıyıların özelleştirilmesi ve doğal alanların ticarileştirilmesi, şehri geri dönüşü zor bir noktaya taşıyabilir. TMMOB’nin itirazı, yerel halkın haklarını savunmaya yönelik güçlü bir adım olarak dikkat çekiyor.