Demokrasinews Haber

Emekliler evden camiye, camiden parka yaşamla sürünme arasında… Sosyal hiçbir etkinlikleri yok. Çünkü paraları yok. Tiyatroya, sinemaya ya da maddi değeri olan herhangi bir sosyal etkinliğe katılacak ekonomik güçleri yok. Çok değil birkaç sene önce eşimle tatile gidebiliyorduk. Şimdi gidemez durumdayız.”

DİSK Emekli-Sen Genel Merkezi Örgütlenme Sekreteri Esbender Ocak, emeklilerin içinde bulunduğu koşulları kendi deneyiminden de yola çıkarak yukarıdaki bu sözlerle açıkladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın dün açıkladığı 5 puanlık ek zammı eleştirdi.

Emekli maaşlarıyla geçinilemeyeceğini herkesin bildiğini dile getiren Ocak “Erdoğan da biliyor ama insanların ağzına bal çalışıyor” dedi.

Ek zammı ‘sadaka’ olarak nitelendiren Ocak, “Emeklilerin sadakaya ihtiyacımız yok. Hakkımız olan, yıllarca ödediğimiz ve hala her alışverişte ödemeye devam ettiğimiz vergiden sadece payımızı istiyoruz” diye konuştu.

"Ülkede bir kriz var diyorlar, krizi biz yaratmadık"

Ocak, Türkiye’de 16 milyona yakın emekli olduğu bilgisini verdi. Emeklilerin yarısından fazlasının 14 bin 431 TL’lik açlık sınırından daha düşük maaş aldığını söyledi:

Geçinilebilir bir hayat için emekli maaşının asgari ücret düzeyinde olması gerekliydi. Ama bugün en düşük emekli maaşı asgari ücretten 7 bin lira daha düşük ve bu maaşla geçinmeye çalışan milyonlar var.

Bugün emekli bir milletvekili 100 bin liraya yakın maaş alıyor. Emekli bir bürokrat en düşük 30-35 bin alıyor. Ortalama bir memur emeklisi 20-22 bin emekli maaşı alıyor. Ama işçi emeklisi 10 bin lira… 30 yıl çalış, didin, 10 bin lira maaş al.

‘Ülkede bir kriz var’ diyorlar. Krizi biz yaratmadık. Krizi yönetenler yarattılar. Yanlış politikalarla ülkeyi bu duruma getirdiler. Emekli maaşlarını her geçen yıl düşürdüler. Adalet mi?

Kenar mahallelere ya da köye göç

"Eğer bir emekli çalışırken birikim yapmadıysa, ev alamadıysa hali çok zor" diyen Ocak geçmişte emeklilik ikramiyesiyle insanların ev aldığını söyledi. Şimdikilerin ise kiralarını ödeyebilmek için mücadele verdiğini:

Evden camiye, camiden parka yaşamaya çalışıyoruz. Sosyal hiçbir etkinlik yok. Çünkü emeklilerin cebinde parası yok. Tiyatroya, sinemaya ya da maddi değeri olan herhangi bir sosyal etkinliğe katılacak ekonomik gücümüz yok. Çok değil birkaç sene önce eşimle tatile gidebiliyorduk. Şimdi gidemez durumdayız.

Yazlığını satmak zorunda kalan emekliler var. Çünkü hem masraflarını karşılayamıyor hem de zaten yazlığa gidecek parayı bulamıyor.

Yaşam standartlarımız çok düştü. Yavaş yavaş kenar mahallelere hatta köylere göç ediyorlar geçinebilmek için. Kira vermese bile, aidatı, doğalgazı, suyu, elektriği, telefonu, interneti derken 2 bin 500 – 3 bin lirayı buluyor faturalar. Maaşın üçte biri fatura gideri.

Geri kalan parayla emekli kira mı ödeyecek, yemek mi yiyecek, torununa harçlık mı verecek? Peynirin en ucuzundan en kalitesizinden alacak, öyle geçinecek tabii geçinebilirse.

En büyük zevkim iki torunumla vakit geçirmekti. Ama şimdi torunlardan kaçıyorum. Geldiklerinde telefon açıyorlar, ‘Biz sana geldik’ diyorlar. Eve gitmiyorum. Çünkü harçlık veremiyorum, isteklerini alamıyorum.

Bugün öğretmenleri yokmuş, okula gitmemişler. Önceden olsa alır çıkardım dışarıya, yemek yerdik birlikte, gezerdik, sinemaya giderdik. 3-4 yıldır yapamıyoruz.

Erdoğan çıktı Temmuz’u bekleyin dedi. Temmuz geldi, Ekim dediler. Ekim geldi yılbaşı dediler. Yılbaşı geldi geçti, yüzde 5’i müjde verir gibi duyurdular. Böyle aldatmaca, kandırmaca yani. İnsanların gazını alma…

Bizim toplumumuz biraz öyle… Camide insanlara şükretmelerini söyleyen imam emekliden 4 kat fazla maaş alıyor. Sonra da çıkıp ‘Şükredin’ diyor. Topluma ‘Fakirlik güzel şey. Öbür tarafta refahınız yüksek olacak’ diyebiliyor. Dinle insanları kandırıyor.

"Geçinebilinir, yaşanılabilir bir emeklilik istiyoruz"

Ocak sözlerini “Geçinebilinir, yaşanılabilir bir emeklilik istiyoruz” diyerek sonlandırdı. Ayrıca sendikalaşma hakları engellenen emekliler için örgütlenme hakkı sağlanması talebinde bulundu. Toplu sözleşme için hükümetle pazarlık yetkisinin oluşturulması gerektiğini aktardı.

(bianet)