Demokrasinews Haber

Bugün 12 EYLÜL 1980 faşist askeri darbenin yıldönümü . 43 yıl önce  bugün Türk Silahlı kuvvetleri  Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren ve  dört kuvvet komutanı, ülke yönetimine  el koyarak darbe yaptı.  Demokrasiyi askıya aldı. 1960 Anayasası kaldırılarak  Sıkıyönetim ilan edildi, Kenan  Evren devlet başkanı oldu. Türkiye’nin  demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçti.
        Darbenin gerekçesi olarak sağ sol  çatışması, 6 Eylülde Konya’da  yapılan Kudüs mitingi ve   bir çok neden gösterildi.
      Darbe, o dönem iktidarda olan  Başbakan Süleyman Demirel hükümetine  karşı yapıldı, görevden uzaklaştırıldı . Dokunulmazlıklar kaldırılarak Meclis feshedildi. Tüm partiler kapatılarak ,  parti Genel Başkanları  Süleyman Demirel, Bülent  Ecevit, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş  tutuklanarak cezaevine gönderildi,  Genel başkanlar dâhil  bir çok kişiye siyasi yasak getirildi. Tüm dernekler kapatılarak,  yurt dışına yolculuk etmek yasaklandı, öğretmenler, yazarlar, sanatçılar, gazeteciler başta  olmak üzere binlerce  yurtsever, devrimci ilerici kişi gözaltına alınarak  sorgulandı, işkencelerden geçirilerek  sorgulandı, işlerine  son verildi, Kitaplar ve filmler sakıncalı görülerek toplanıp  yakıldı. 
       12 EYLÜL faşist darbenin ardından sonra darbe cuntası, Milli Güvenlik Konseyi adını alarak sıkıyönetim  askeri mahkemeler kurarak  yargılamalar başladı,  bu yargılamalardan sonra binlerce insan büyük hapis cezalarına çarptırılarak  bazılarına idam kararı verildi. Akıl almaz işkenceler,  sorgulamalar dönemi başladı. Özellikle Diyarbakır Cezaevinde Binbaşı Esat Oktay Yıldıran, tutuklulara uyguladığı insanlık dışı işkenceler, daha  hafızalardan silinmiş değil. İşkenceden ölenler, intihar edenler oldu. Faşist darbeden sonra verilen idam kararlarından  50  mahkum,  idam edildi.  Bunlardan  Erdal Eren, bir eri öldürmekten suçlu bulunarak  17 yaşında  olmasına rağmen yaşı büyütülerek idam edildi. 
      Daha sonra 1982 yılında cunta tarafından kurulan bir Danışma Meclisi kuruldu, bunlar cuntanın seçtiği kişilerden oluştu, Danışma Meclisi bir anayasa hazırladı bunun ardından  anayasa için referandum için sandık başına gidilerek  yeni anayasa için  cumhurbaşkanlığı için referandum yapıldı, askerlerin baskısıyla %92 evet oyu alarak,  Kenan Evren  yedi yıllığına Cumhurbaşkanı seçildi. Yeni Anayasada ,15.maddesinde  beşli faşist cuntanın ömür boyu yargılanmasını engelleyen bir madde konuldu,  ancak daha sonra 12 Eylül 2010 yılında bu madde  yapılan referandum sonucunda iptal edilerek  darbecilerin yargılanmasını sağlayan yargı yolu açıldı,  Milli Güvenlik konseyi varlığını  7 Aralık 1983 yılına sürdürdü,  daha  sonra  demokrasiye geçiş sinyali verilerek siyasi  partilerin kurulmasına izin verilip genel seçim kararı alındı . Cunta tarafından emekli Orgenarel  Turgut Sunalp’a  parti kurması için destek verildi, ancak Kasım 1983 yılında yapılan genel seçimde  cuntanın  desteklediği  Milliyetçi Demokrasi Partisi hezimete uğrayarak Anavatan partisi Genel Başkanı  Turgut Özal Başbakan seçildi. Böylece 400 sandalyelik TBMM. açılarak demokrasiye ilk adım atıldı.  Seçimin ardından TBMM. Kararıyla Milli Güvenlik Konseyi adını değiştirerek altı  yıllığına Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi  adını aldı.
      Daha sonra  Türkiye’nin her yerinden mağdur olan binlerce kişi   darbe yapan beşli faşist cunta ve bunların emirlerini yerine  getiren  sorumlular hakkında  suç duyurusunda bulundu,  ancak darbe yapan generallerden  sadece  Kenan Evren  ve Tahsin  Şahinkaya hayattaydı. Diğer kuvvet komutanları Nurettin Ersin, Nejat Tümer,  Sedat Celasun hayatta değillerdi. yargılamalar sonucunda Evren ve Şahinkaya  ağırlaştırılmış  müebbet hapis cezası aldılar.  Rütbeleri söküldü,  avukatları  temyiz için Yargıtay’a başvurdu,  Yargıtay kararını veremeden  Kenan Evren 10 mayıs 2015 de 98 yaşında,  Tahsin Şahinkaya ise   9 temmuz 2015 tarihinde 90 yaşında öldu. 
      12 EYLÜL faşist darbenin üzerinden  43 yıl  geçti,  ne yazık ki halen tam  demokrasi arayışı bitmedi, demokrasi tam olarak yerleşmedi,  hala o dönemin artıkları var, ondan değil midir ki 43 yıl geçmesine rağmen 1982 darbe anayasası değişmedi,  hala yürürlüktedir. Ülke olarak gerçekten daha özgür  daha mutlu, daha refah bir hayata gereksinimimiz var. Bunun gerçekleşmesi hiç  de zor değil, yeter ki demokrasiye olan güvenimiz ve inancımız hiç  bitmesin. 
      12 EYLÜL 1980 FAŞİST DARBENİN KANLI BİLANÇOSU:
-1 milyon 683 bin kişi fişlendi. 
-650 bin kişi gözaltına alındı. 
-230 bin kişi yargılandı.
-7 bin kişi için idam istendi. 
-517 kişi idam cezasına çarptırıldı.
-937 fil sakıncalı görülerek yasaklandı 
-31 gazeteci  cezaevine girdi.
-3 gazeteci öldürüldü.  
-14 kişi açlık grevinde oldu.
-16 kişi kaçarken vuruldu. 
-30 bin kişi sakıncalı görülerek işten atıldı. 
-47 yargıç görevden atıldı. 
-4 kişi çatışmada  öldürüldü. 
-43 kişi intihar etti.
-Toplamda 300 kişi hayatını kaybetti. 
-172 kişi işkence edilerek öldürüldü.
 -İdam edilen sol görüşlü  mahkum sayısı :18
 -İdam edilen sağ görüşlü mahkum sayısı:  8
 -Çeşitli suçlardan idam edilen mahkum sayısı:23  
 -İdam  edilen yabancı  uyruklu  mahkum sayısı:1
 -23.666 dernek kapatıldı. 
 -Ulusal gazeteler 300 gün kapalı kaldı. 
-9400 kişi memuriyetten atıldı. 
-3854 öğretmen ve 120 öğretim görevlisinin işine son verildi. 
-8000 devlet memuru sürgün edildi.
-30 bin kişi sakıncalı diye işten atıldı.  
-14 bin kişi  vatandaşlıktan çıkarıldı.
-388 bin kişiye  pasaport verilmedi.
-50 ton kitap, dergi vb. yakıldı.