Telefon
WhatsApp
BANA YOKSULLUĞU ANLATMA LO
galerimax

BANA YOKSULLUĞU ANLATMA LO 
Bana yoksulluğu anlatma lo.
Topraktan  yapılmış 
Kerpiç damlarda otururken
Çoluk-çocuk sekiz can,
Kış günlerinde yağmur yağınca,
İçeri inatla damlayan
Yağmur sularının altına 
Leğenleri koyardı anamız.
Gün boyu damı loğlardık,
Bir daha akmasın diye.
Yine de biz bu evlerde 
Mutlu yaşardık!
 
Bana yoksulluğu anlatma lo.
Evimizde etli yemek, çiğ köfte, 
Ya da lahmacun olduğu gün, 
Bilirdik ki bugün ay başı,
Babamız maaş almış.
O gün geç saatlere kadar oturur,
Uyuyana dek
Anamın masallarını dinlerdik, 
Bir varmııış,
Bir yokmuş!
 
Bana yoksulluğu anlatma lo.
Bayramdan  bayrama alınırdı
Renk  renk  giysiler.
Pantolon, gömlek, 
Cankurtaran lastik ayakkabısı.
Başucumuzda tutardık.
Heyecandan uyku tutmazdı
Sabaha dek.
Hep siyah-beyaz olurdu
Çocukluğumuzun rüyası!
 
Bana yoksulluğu anlatma lo.
Kızgın güneşle  yanarken her taraf,
Avludaki kuyu suyundan içerdik,
Çamurlu-böcekli, kirli suları. 
Buzdolabı yoktu,
Soğuk su içelim diye,
Avluya dizilirdi,
Topraktan yapılmış su testileri.
Her evin demirbaşı ,
Yaz aylarının can simitleri!
 
Bana yoksulluğu anlatma lo.
Akşam yemekleri tek çeşit olurdu.
Bulgur pilavı, ayran çorbası,
Ya da bir sıkım yumurtalı köfte.
Sabahın karanlığında
Kaynarken mercimek çorbası,
Mahalleye yayılırdı kokusu.
Çoluk, çocuk  bir olurduk. 
Herkes aynı siniye kaşığını  sallardı.
Halka olurken sofranın etrafına,   
Yine de  herkes tek yürekti!
 
Bana yoksulluğu anlatma lo.
Kerpiçten yapılmış odanın bir köşesinde,
Karanlıkta sessizce  otururken 
Yer minderinde,
Ana, baba, kardeşler,
Bizler masa yerine
Ekmek tahtasının  üstünde,
Gaz  lambasının kısık ışığı altında,
Ödevlerimizi yapardık usulcana.
Yarınki sınava çalışırdık heyecanla,
Umut kokan 
Küçücük  bir odada.
Hiç şikayet etmezdik bu hale,
Adam olalım diye,
Yine de!
 
Bana yoksulluğu anlatma lo.
Çocukken hiç 
Futbol topumuz olmazdı, 
Ne çok  oynardık 
Anamızın çaputlarla yaptığı topla.
Gün boyu sokak ortasında,
Ayağımızdaki lastik ayakkabılarla
Kovalarken topu, 
Her birimiz birer yıldız olurduk
Küçücük yüreğimizde. 
Gün  kararını verirdi bizden yana,
Üzmek istemezdi kimseyi,
Akşam doğarken  aydede,
Sabaha kadar gitmezdi,
Bizi izlerdi gökyüzünden,
Işığını tutardı,
Olurdu bizlere en  güzel hediye!
 
Bana yoksulluğu anlatma lo.
Akşamları zor geçerdi,
Televizyonsuz.
Fanüs ışığının altında 
Toplanırken konu-komşu,
Bir köşede beş taş oynardı 
Çocuklar. 
Yüreklerdeki güzellikler 
Dökülürdü geç vakte kadar, 
Anlatılırdı,
Bit kilimi işlercesine
Tane tane mahalle havadisleri,
Ceviz, bastık, kuru üzüm 
İkram edilirdi konuklara,
Çay icat edilmeden önce.
Evlerimiz küçüktü,
Evlerimiz dardı,
Odamız bile yoktu.
Ama yüreğimiz 
O kadar genişti ki,
Dünyayı koysan sığardı !
 
Bana yoksulluğu anlatma lo.
Başımızda okul kasketiyle 
Bir yığın kitabı
Taşırken çanta yerine,
Poşet içinde. 
Sabahın köründe yola çıkardık, 
Üç-beş arkadaş 
İflahı kesilmiş ayakkabılarımızla,
İki öğün piyade. 
Güneş alnımıza vururken 
Yakardı körpe tenimizi.
Çiftlik kamyonlarının 
Savurduğu toza dumana bürünürken,
Dövülmüş et gibi olurduk.
Akşama dek.
Hiç mecal kalmazdı dizimizde.
Ne olursa olsun mutluyduk
Her şeye rağmen,
Yine de!
 
Bana yoksulluğu anlatma lo. 
Dünyadan habersiz yaşarken biz,
Bir hudut kasabasında,
Yani CEYLANPINAR’da,
Gazete yok, televizyon yok,
Bilemezdik en yakınımızda bile
Olup bitenleri.
Bir tek radyomuzun sesini dinlerdik,
Konu- komşu akşam olanda,
Saat on dokuz ana haberleri!
 
Bana yoksulluğu anlatma lo.
Kahvaltı dediğin nedir ki,
Sac ekmeği ve bir baş peynirdi,
Ya da beş on zeytin tanesi, 
Ve her sabah hep
Aynı şey yenirdi. 
Gün içinde acıkınca,
Alırdık ekmek arasına salçayı,
Nasıl keyifle yerdik.
İnanın bana 
Bu tadı hiç bir şey vermedi,
O günden beri !
 
Bana yoksulluğu anlatma lo.
Sabahın ilk gün doğumunda 
Otururken komşularla aynı avluda,
Bir yanık yağ kokusu 
Yayılırdı mahalleye.
Domates, biber kızartması 
Yapılırdı  akşam yemeğine, 
Üç ayaklı gaz ocağında.
Kurulan yer sofrasında 
Çember olup otururken,
Yufka ekmeğini 
Yorgan gibi açardık. 
Dürümlerimizi yerken hoyratça, 
Nasıl da mutluyduk delicesine.  
İşte o günlerin  adı kaldı,
Geçse de onlarca sene.
Asla unutulmaz o kahvaltının tadı, 
Sanırsın binlerce sene önce yaşadık 
Biz bu hayatı!
 
Bana yoksulluğu anlatma lo.
Çocukluğumuzda hiç
Oyuncağımız olmazdı. 
Gazoz kapakları, 
Misketlerle oynarken,
Tellerle yaptığımız kamyonları
Süslerdik gelinler  gibi.
Nasıl da yarışırdık 
Tozlu topraklı yollarda.  
Çok az bilirdik parayı.
Bazen KENAN Amca’dan 
İçerken buz gibi meyan şerbetini,
Gözlerimiz parlardı keyiften.
Bazen de bisküvi arasına 
Koyardık lokumu. 
Bölüşürdük kendi aramızda 
Kardeş payı.
Kimler sevmezdi ki,
Çocukluğumuzun simgesi
Mübarek tandır ekmeği! 
 
Bana yoksulluğu anlatma lo.
Bugünlere biz böyle geldik,
Zoru gördük, dar günler yaşadık,
Düşe kalka, ite kaka büyürken, 
İnanın hiç düşmedik.
Hep direndik, hep direndik, 
Yoksulluk zulmü yakarken
Körpe bedenimizi,
Yine de susmadık, yılmadık, 
Asla yenilmedik, 
Güçlü olmayı bildik,
Açlık arenasında savaşırken 
Bir gladyatör gibi.
Ne olursa olsun
Her şeye rağmen
Dik durduk, hiç eğilmedik. 
En önemlisi; 
İnsan olmayı bildik!


        İZZET KIRMIZI
         6 Ocak 2024
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

taşkale

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Çiftçibilir

Puan Durumu

Takım OM G M P
1 ADS  Adana Demir. 0 0 0 0
2 ANT  Antalyaspor 0 0 0 0
3 HTY  Hatayspor 0 0 0 0
4 BJK  Beşiktaş 0 0 0 0
5 ÇRZ  Ç.Rizespor 0 0 0 0
6 ALNY  Alanyaspor 0 0 0 0
7 EYP  Eyüpspor 0 0 0 0
8 FB  Fenerbahçe 0 0 0 0
9 GS  Galatasaray 0 0 0 0
10 GFK  Gaziantep FK 0 0 0 0
11 GÖZ  Göztepe 0 0 0 0
12 KSM  Kasımpaşa 0 0 0 0
13 KON  Konyaspor 0 0 0 0
14 KYS  Kayserispor 0 0 0 0
15 İBFK  Başakşehir 0 0 0 0
16 SAMS  Samsunspor 0 0 0 0
17 BOD  Bodrum 0 0 0 0
18 SVS  Sivasspor 0 0 0 0
19 TS  Trabzonspor 0 0 0 0
20

Reklam

300 X 250 Reklam Alanı

Şanlıurfa Nöbetçi Eczaneler

Anket

Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150
Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150

E-Bülten Aboneliği